Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn istila etmeye başlamasından beri geçen üç yıldır özgürlük değerleri ve volia (Ukrayna dilinde özgürlük ve engelleri aşmak için yılmaz bir azim ifade eden bir sözcük) Ukrayna’nın kimliğinin merkezini oluşturuyor. Bir şeyin değeri onu kaybettiğiniz veya onu korumak için her şeyinizi verebileceğiniz zaman anlaşılır derler. Bu savaşı yaşarken, biz Ukraynalılar, özgür olmanın ne demek olduğunu çok daha iyi anlıyoruz.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı önündeki tahrip edilmiş Rus tankları ve araçları. Mykhailivska Meydanı, Kiyev, Ukrayna.  Foto © Eduard Kryzhanivskyi
)

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı önündeki tahrip edilmiş Rus tankları ve araçları. Mykhailivska Meydanı, Kiyev, Ukrayna. Foto © Eduard Kryzhanivskyi

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın başlamasından bir gün önce, 23 Şubat 2022’de Ukrayna Dışişleri Bakanlığının Kamu Diplomasisi grubunda (Ukraine.ua.) işimi yapıyor ve dünyaya Ukrayna kültürünü, turizmini ve eğitim olanaklarını anlatıyordum. Ama 24 Şubat akşamında Ukraine.ua. artık ülkenin savaşı anlatan resmi dijital platformu olmuştu. Kiev hava saldırısının sirenleri ve patlamalarıyla sarsılırken, kendimi Ukrayna’nın direnişini anlatan ekibin bir parçası olarak buldum.

Bu yeni gerçek karşısında bir şey benim ve ekibim için daha netleşti: her sözcüğün, her mesajın, her paylaşımın bir etkisi vardı – Ukrayna ve mücadelesinin nasıl algılandığı, aldığımız uluslararası desteğin düzeyi ve Rusya’nın propagandasına karşı kitlelerin direnci üzerinde.

2021/2022 kışında üzerinde çalıştığım içerik daha ziyade Ukrayna’nın tablo gibi görünen kış manzaralarından oluşan mevsimsel fotoğraflardı. Neredeyse bir gecede platformumuz tamamen başka bir şeye dönüşmüştü. Birdenbire konumuz savaş karşısında Ukraynalıların gösterdiği direnç, şehirlerdeki tahribat ve sadece devletin sembolü değil, özgürlüğün amblemi olan Ukrayna bayrağı olmuştu. Geriye dönüp baktığımda ironiyi görebiliyorum. Ukraine.ua. platformunu başlattığımızda amacımız son derece kaliteli dijital içerik; kusursuz pazarlama kampanyaları ve dikkatle hazırlanmış promosyon metinleri ile iletişim kurulmasıydı. Ama Ukraine.ua. kısa sürede savaşın çirkin yüzünü olanca çıplaklığıyla gösteren bir platform haline geldi ve dünyanın Ukrayna’da neler olduğunu görebilmesi için gerçek insanların, şehirlerin ve köylerin gerçek hikâyelerini anlatmaya başladı.

Birçok Ukraynalı için profesyonellik ve kişisellik 24 Şubat’ta birbirine karıştı. Bir yandan, soğukkanlılığımızı korumak ve özgürlüğümüz ve bağımsızlığımızı koruyarak Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnişine yardımcı olmak için elimizden gelen her yardımı yapmamız şarttı. Diğer yandan, kendi toplumunuz ve sevdikleriniz saldırı altındayken net bir şekilde düşünmek imkânsız oluyordu.

İlk günler ve gecelerde birkaç saat için bile uyuyabilmenin ne kadar zor olduğunu hâlâ hatırlıyorum. Yoğun stres ve çabalarımızın belirleyici bir rol oynayabileceği bilincinin ağırlığı bir aradaydı. İşgalin ikinci ayına doğru bir gece, doğduğum yer olan Chernihiv’in hikâyesini anlatan bir günlüğün taslağı üzerinde çalışıyordum. Ukrayna’nın en kuzeydeki şehirlerinden biri olan Chernihiv o sıralarda Rus kuvvetleri tarafından neredeyse çepeçevre sarılmıştı. 24 Şubat’tan itibaren geçen her günü ayrıntılarıyla belgeleyecek makale üzerinde bütün gece çalıştım: Chernihiv sakinlerinin dirençliliği, ölümlere yol açan saldırıların sonuçları ve kayıplar ile ilgili teyit edilmiş veriler. Hikâyeler çok iyi bildiğim yerler ve gençliğimin simgeleri haline gelmiş ama bugün enkaza dönmüş olan yapılar etrafında geçiyordu. Öğrenciyken saatlerimi geçirdiğim ve annemin orada 15 yıl kadar çalıştığı yerel kütüphane tamamen yıkılmıştı. Babamla birlikte yerel futbol takımımız için tezahürat yaptığımız stadyum 500 kg'lık bombalarla vurulmuştu. Hikâye profesyonel bir iş projesi olmasına rağmen, ağırlığı beni çok derinden etkiledi. Ancak profesyonellik ve kişisellik arasındaki bu bağlantı insanın mücadele etme azmini daha da güçlendiriyor.

Yüzlerce masum insan öldürüldü
Chernihiv’in kara ormanları arkasında yükselen kara dumanlar
Chernihiv günlüğüwar.ukraine.ua.
)

Yüzlerce masum insan öldürüldü Chernihiv’in kara ormanları arkasında yükselen kara dumanlar

Chernihiv günlüğüwar.ukraine.ua.

O gece ve o deneyim birçok benzer hikâyelerden biriydi. Ülke çapında, sayısız Ukraynalı her gün olayları belgeliyor, kanıtlarını sunuyor ve savaşı anında paylaşıyordu. Kişisel girişimler olarak başlayan şey kısa zamanda dünyanın Ukrayna’nın mücadelesi konusundaki algısını şekillendiren toplu bir güce dönüştü.

Ukrayna’nın resmi Instagram sayfasının (Ukraine.ua. dijital ekosisteminin bir kanalı) takipçi sayısı, topyekûn işgalin ilk birkaç gününde 130,000’den neredeyse bir milyona ulaştı. Dünyanın Ukrayna’da olanları anında öğrenme isteği görülmemiş derecede yoğundu. Dolayısıyla bizim işimiz de soluk aldırmayan bir döngü haline geldi: bilgi toplamak, gerçekleri doğrulamak ve mesajlarımızı genişleterek onları yaratıcı ürünler haline getiren yerli ve yabancı ortaklarımızla eşgüdüm sağlamak. Yeni gelişmelerin hızı karşısında her zaman yaptığımız gibi çalışmalarımızla ilgili onay almaya fırsat kalmıyordu.

Savaşın ilk günlerinde bu yeni duruma ilişkin karar verme ve benden bekleneni verebilme kapasitem konusundaki endişelerimle boğuşurken müdürümün söylediklerini hatırlıyorum. “Bir Ukrayna vatandaşı olarak hareket et; ülke için neyin en iyi olduğunu hissediyorsan öyle yap.” Bu konuda verilen bağımsızlık beraberinde sorumluluğun ağırlığını da getirdi.

“Eğer hikâyeni sen söylemezsen, bir başkası senin adına söyler.” Bu özdeyiş son üç yılda Ukrayna’nın iletişim stratejisinin özünü oluşturdu. Dünyadaki birçok kişi için Ukrayna’nın haritadaki yerinin tanınması 24 Şubat 2022’de oldu. Rusya güneyden, 2014’te işgal ettiği Kırım üzerinden ilerleyerek ve bu arada doğu ve kuzeydeki barışçıl şehirleri bombalayarak Ukrayna’ya saldırdı. Google Trends verileri Ukrayna’ya duyulan küresel ilginin o Şubat ayında doruk noktasına ulaştığını gösteriyor. O tarihten önce Rusların yıllar boyu sürdürdüğü propaganda ve yalanlar sonucunda yarattığı olumsuz çağrışımlar ve stereotiplemeler Ukrayna’nın küresel imajını gölgeliyordu. Ancak 2022'de, sıradan Ukraynalıların harikalar yaratarak kendilerinden çok daha büyük bir saldırgana karşı vatanlarını savunmak için cesurca ayağa kalkmaları bu imajı tamamen değiştirdi.

Ukrayna’dan, ülkenin cesaretini betimleyen en yaygın savaş resimlerinden biri.
)

Ukrayna’dan, ülkenin cesaretini betimleyen en yaygın savaş resimlerinden biri.

Silahlı Kuvvetlerdeki askerler, yeni silah altına alınanlar, gönüllüler ve ellerinde silah olmadan Rus tanklarının önüne dikilen siviller: bu insanlar topyekûn savaşın ilk aşamasında Ukrayna’nın küresel imajını oluşturdular. Ama bu dönüşüm kendiliğinden oluşmadı; aynı zamanda perde arkasında çalışan binlerce Ukraynalı tarafından aktif olarak şekillendirilmişti. Sanal medyada etkili kişiler (influencers), blog yazarları, verilerin doğruluğunu kontrol edenler, medya kuruluşları ve uluslararası müttefikler gerçeklerin yalanları çürütmesini sağlamakta çok önemli roller oynadılar. Onların çabaları Ukrayna’nın yanlış bilgilere karşı direnişini modern tarihin en güçlü direnişlerinden biri haline getirdi.

Geçmişteki silahlı çatışmalarda anlatılar esas olarak geleneksel medya tarafından şekillendirilirdi; Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ise dijital platformlarda gerçek zamanlı olarak gözler önüne serildi. Sosyal medya sadece bir araç değil, kendi başına bir savaş alanı oldu. İster cephedeki asker olsun, isterse ateş altında haber yapan bir basın mensubu veya savaşı belgeleyen bir birey olsun, her bir Ukraynalı evrensel söylemi şekillendirme yeteneğine sahipti. Büyükanne ve büyükbabamı ziyaret etmek için Chernihiv yakınlarınki küçük bir köye gittiğimde bir anda kendimi gördüğüm yıkımı belgelerken buldum – Rusya’nın doğup büyüdüğüm yerdeki saldırganlığının boyutunu dünyaya göstermek istedim.

Ukraynalı iletişimciler olarak bizlerin aldığı en önemli derslerden biri en sade, en özgün mesajların genellikte en fazla etkisi olduğuydu. Üstün teknolojiyle üretilmiş videolar ve hükümetin açıklamaları tabii ki faydalı olur fakat filtrelenmemiş, gerçek zamanlı anlatıların yarattığı duygusal rezonansla boy ölçüşemez. En küçük dijital iletişimin bile muazzam bir gücü vardır.

Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü göstermekte yaratıcı bir sadeliğin kullanılması muazzam bir etki yarattı; sadece Dışişleri Bakanlığının hesabı 4 milyondan fazla, sosyal medyanın tümü ise toplam 10 milyon kadar görüntülenme aldı.
)

Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü göstermekte yaratıcı bir sadeliğin kullanılması muazzam bir etki yarattı; sadece Dışişleri Bakanlığının hesabı 4 milyondan fazla, sosyal medyanın tümü ise toplam 10 milyon kadar görüntülenme aldı.

Bunun en dikkat çekici örneklerinden biri bizzat Başkan Volodimir Zelenski’den geldi. İşgalin başlarında Rusların propagandası Ukrayna’nın liderlerinin Kiev’den kaçtıkları yönünde yalan haberler yayarken Volodimir Zelenski kendi telefonundan başkentte ekibiyle birlikte göründüğü son derece basit bir video çekti. Mesaj kısa ve doğrudandı: “Tyт” (“Biz buradayız”).

Modern tarihte Ukrayna belki de en hafife alınan ülkelerden biridir. Rus tankları 2022 yılı başlarında Kiev’e doğru ilerlerken bazı analistler Ukrayna’nın üç günde düşeceğini tahmin ediyorlardı. O günlerde neredeyse hiç kimse Ukrayna’nın üç yıl boyunca dayanacak gücü olabileceğini hayal bile edemezdi. Bu güç, hayvanları bombardımandan korumak için kendi hayatlarını tehlikeye atan Ukraynalılardan geliyor; silahlı veya silahsız olarak Rus askerlerinin karşısında duran, işgal altındayken hazırlanarak uluslararası spor karşılaşmalarında zafer kazanan, etrafları tamamen kuşatılmışken Azovstal’ı savunan, meydan okumaları kahramanlıkla eş anlam kazanan Ukraynalılardan. Kuvvetin göstergesi olan bu anlar, Ukrayna’nın savaşma ruhunun kanıtlarıydı. Benim ve meslektaşlarım için bu hikâyeleri dünyaya anlatmak sadece bir görev değil bir sorumluluk haline geldi.

Azovstal’ın savunması.  Foto © Dmytro “Orest” Kozatsky
)

Azovstal’ın savunması. Foto © Dmytro “Orest” Kozatsky

Hâlâ sığınaklarda geçen geceleri hatırlıyorum – bazıları yeraltı otoparklarında, bazıları bodrumlarda, bazıları metro istasyonlarında bulunan sığınaklarda Ukrayna hikâyelerini anlatmak için mesajlarla medya kampanyalarını gerçek zamanlı olarak koordine ettiğimiz geceleri.

Dikkat çekici bir nokta da bu hikâyelerin “kahramanları”nın her zaman insanlar olmamasıydı. Bitmek bilmeyen bombardımanlardan dolayı Kharkiv’i terk etmek zorunda kalmış olan Ukrayna’nın en meşhur blogger kedisi Stepan vardı. Dnipro’da bir anne, iki çocuk ve bir büyükanneden oluşan sahiplerinin de öldüğü füze saldırısından tek canlı çıkan Krym (Kırım) adlı sembolik isimli köpek vardı. Ve Patron vardı – bombaları koklayarak bulan Jack Russell terrier cinsi köpek - Ukraynalı mayın temizleme işçilerinin sembolü olan, her gün savaşın stresini yaşayan çocukları teselli eden ve aynı zamanda Kiev’i ziyaret eden dünya liderlerinin birçoğuyla tanışarak bir diplomat görevi gören köpek. Bunların her birine Ukrayna’ya destek çağrısında bir ses verildi.

Ukraynalıların bu savaştaki direncinin inkâr edilemeyecek bir başka kanıtı da bizim mizah duygumuz oldu. Ukrayna Dışişleri Bakanlığının resmi sosyal medya hesapları bile memleri ve dokundurmaları benimsedi. Eğer bir mesajın ulaştırılmasında bir format işe yarıyor ve bu mesaj etkili oluyorsa, bu format neden kullanılmasın? Bu son üç yılda iletişim stratejilerimizdeki tek sınır, hayal gücümüzün sınırları oldu. Leopar desenli kıyafetler giymiş Ukraynalıların sosyal medyada kendi resimlerini paylaşarak müttefiklerden gelen Leopard tanklarından duydukları memnuniyeti gösteren ve bu yardımlarını devamını istedikleri bir kampanya viral oldu. Mayın döşenmiş tarlalardan toplanan balı Ukraynalıların yaratıcılık ve direncinin sembolü yaptık. Hükümetin geleneksel iletişim formatına hiç uymayan formatlarda düzinelerce yaratıcı girişimler başlattık. Bu çabaların her biri, cesur davranışlar gerektiren zamanlarda cesur mesajların da aynı derece önemli olduğunu kanıtladı.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı.  Foto © Eduard Kryzhanivskyi
)

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı. Foto © Eduard Kryzhanivskyi

Yazar, Yaroslav Turbil.
)

Yazar, Yaroslav Turbil.

Sık sık söylediğimiz gibi, Ukrayna’nın savaşı varoluş savaşıdır. Rusya’nın bu savaşı başlatmaktaki amacı sadece toprak kazanmak değil, Ukrayna devletini ve kimliğini yok etmekti. On binlerce insan Rusya’nın planlarını bozmak ve kendi kültür ve vatanlarını korumak için canlarını vererek en büyük bedeli ödediler.

Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgalinin üçüncü yıldönümünde, bir gerçek netliğini koruyor: savaş devam ediyor. Her şeye rağmen Ukraynalılar güçlerini kanıtlamaya devam ediyorlar. Bütün acılara ve yıkıma rağmen ülkelerini yeniden inşa ediyorlar, yenilikler yapıyorlar, yaratıyorlar, geleceğe bakıyorlar ve sadece savaş kurbanları olarak tanımlanmayı reddediyorlar. Onlar kişisel ve toplu özgürlüklerinin savunucuları.

Rusya’nın saldırganlığı, küresel güvenliğin ne kadar hassas olduğunu ve bu gibi tehditlere karşı çıkabilmek için birlik ihtiyacının ne kadar acil olduğunu açıkça ortaya çıkardı. Dünyanın adil, geniş kapsamlı ve kalıcı barışı garanti etmek için kararlılık ve güce ihtiyacı var – saldırganlık ve toprak bütünlüğü, egemenlik ve insan haklarının ihlalinin normalleştirildiği yeni bir dünya düzeni kurma konusundaki çabaları tümüyle reddeden bir barış.

Ukraynalılar dünyayı geçmişe sürüklemek isteyenlere karşı gelecek için çarpışmayı seçtiler. Eğer şu son üç yıl bir şeyi kanıtlayabildiyse o da şudur: Ukraynalılar, onların iradeleri ve varlıkları tüm beklentileri aştı ve aşmaya devam edecek.

“Savaştan önceki” dünyaya geri dönüş mümkün değil. Uluslararası düzenin ne olacağı Ukrayna’nın nasıl bir barış sağlayacağına bağlı olacak. Bir başka savaş olasılığını ortadan kaldıran kalıcı bir barış; saldırganlığın cezasız kalmayacağını garanti eden adil bir barış. İşte bu, uğruna savaşmaya değer bir gelecek.