NATO ile Birleşmiş Milletler arasında güçlü bağlar bulunmaktadır. Soğuk Savaş sonrasında gelişen diyalog ve işbirliği sonucunda Eylül 2008’de kabul edilen Ortak Bildiri ile işbirliğine yönelik yapısal bir çerçeve başlatılmıştır.

Gerek NATO gerek BM II. Dünya Savaşı sonrasındaki çok taraflılık ruhundan doğmuşlardır ve ortak değerlere derinden bağlıdırlar. NATO’nun kurucu belgesi olan Kuzey Atlantik Antlaşması, Birleşmiş Milletler Yasası’nın amaçları ve ilkelerine özellikle yer verir. NATO’nun temel görevleri 70 yıl sonra da bu bağı yansıtmaya devam etmektedir. Toplu savunma BM Yasası’nın 51. Maddesinde yer almaktadır ve bir BM Güvenlik Konseyi yönergesi kriz yönetiminde anahtar rol oynayabilir. İşbirliğine dayalı güvenliğin en temel hedefi uluslararası barış ve güvenliği geliştirmektir.

Bununla beraber, NATO ve BM arasındaki karşılıklı pragmatik etkileşim bu normatif bağı her zaman yansıtamamıştır. Siyasi ve bürokratik gerçekler Soğuk Savaş sırasında, hatta daha sonra da, işbirliği karşısına ciddi engeller çıkarmıştır. Eylül 2008’de NATO ve BM Genel Sekreterlerinin imzaladığı BM ve NATO Sekretaryaları Arasında İşbirliği Üzerine Bildiri bu engellerden bazılarının ortadan kalkmasında önemli bir kilometre taşıdır.

NATO, Haziran 1999’dan beri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararı yönergesi altında ve Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası aktörler ile işbirliği ve koordinasyon içinde Kosova’da yürütülen barışa destek operasyonunun başkanlığını yapmaktadır. ©NATO
)

NATO, Haziran 1999’dan beri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararı yönergesi altında ve Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası aktörler ile işbirliği ve koordinasyon içinde Kosova’da yürütülen barışa destek operasyonunun başkanlığını yapmaktadır. ©NATO

NATO-BM işbirliği ve diyaloğu için yapılandırılmış bir çerçeveye duyulan ihtiyaç bu iki örgüt Soğuk Savaş sonrası gerçeklerine uyum sağladıkça daha belirgin hale geldi. Batı Balkanlar ve daha sonra Afganistan’da operasyon düzeyinde temaslar zamanla artmış, bu arada NATO’nun giderek genişleyen ortaklıklar ağı da daha fazla etkileşime olanak sağlamıştır. Geçirdiği adaptasyon sonucunda İttifak, Pakistan’daki sel felaketzedelerine yardım etmek ve Somali açıklarındaki Dünya Gıda Programı gemilerine koruma sağlamak gibi kısıtlı da olsa bazı insani odaklı destek faaliyetlerinde yer almıştır.

Kısacası, NATO, faaliyetlerinin işlevsel ve coğrafik çapını arttırırken bir yandan da BM ile karşılıklı yarar sağlayacak işbirliği ve yapılandırılmış ilişkiler imkânlarını arttırmıştır. Uluslararası ortaklıklar aramak ve bunlarla ilişkileri geliştirmek yönündeki istek NATO’nun ‘Kapsamlı Yaklaşım’ı vasıtasıyla desteklenmiştir.

Pratik işbirliğini genişletmek

2008 yılında Bildirinin imzalanmasından beri NATO ve BM sekretaryaları arasındaki pratik etkileşim alanları genişlemiştir. Bu doğrultudaki çalışmalar yürütülürken siyasi gerçekler, finansal kısıtlamalar ve bürokratik tutarsızlıkların engel yaratmayacağı bir yol dikkatle izlenmiştir. Sonuçta, siyasi ve örgütsel direncin en az olduğu bölgelerde işbirliğinin süratle gelişmesi şaşırtıcı değildir.

Kapsayıcı güvenlik buna iyi bir örnektir. NATO, BM Güvenlik Konseyi’nin Kadınlar, Barış ve Güvenlik konusundaki kararını uygulamış ve bu bağlamda BM Kadınlar ve BM Barışı Koruma Operasyonları Dairesi (DPKO) ile kapsamlı bir işbirliği yapmıştır. Aynı durum Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar ve daha yakın zamanda, Sivillerin Korunması konuları için de geçerlidir. NATO, sivillerin korunması konusunda kendi politikasını geliştirmek için BM’ye sık sık danışmıştır. Bu konuda müşterek eğitim malzemesi geliştirmek amacıyla çalışmalar devam etmektedir.

NATO, BM Güvenlik Konseyi’nin Kadınlar, Barış ve Güvenlik, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar ve Sivillerin Korunması konularındaki kararlarını uygulamaktadır ve bu bağlamda BM ajanslarıyla kapsamlı bir işbirliği içindedir. ©NATO
)

NATO, BM Güvenlik Konseyi’nin Kadınlar, Barış ve Güvenlik, Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar ve Sivillerin Korunması konularındaki kararlarını uygulamaktadır ve bu bağlamda BM ajanslarıyla kapsamlı bir işbirliği içindedir. ©NATO

NATO, ayrıca Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Bürosu (UNODC) ile, özellikle de terörle mücadele, narkotikle mücadele faaliyetleri, ve Savunma sektöründe bütünlük oluşturma konularında yakın çalışmalar yürütmüştür.

BM barışı koruma alanındaki işbirliği yavaş yavaş meyvesini vermeye başlamıştır. İttifak’ın bu alandaki uzmanlığı BM’in işine yarayabilir ancak iki örgüt arasındaki işbirliği birbirinden çok farklı operasyonel yapıları ve coğrafi odak merkezleri nedeniyle sık sık sekteye uğramaktadır. NATO, eğitim ve öğretim programları hakkında BM Barışı Koruma Operasyonları Dairesi’ne kapsamlı bilgiler vermiştir; BM görevlileri İttifak’ın birçok kurslarına ve tatbikatlarına katılmışlardır. NATO ayrıca kendi tatbikat malzemelerin bazılarını üretmelerinde BM’ye destek vermiştir. Özellikle el yapımı patlayıcılarla mücadele (C-IED) konusundaki işbirliği son derece umut verici olmuştur: NATO, (Madrid’deki El Yapımı Patlayıcılarla Mücadele Mükemmeliyet Merkezi başkanlığında) BM’nin mavi miğferli asker ölümlerinin baş sorumlusu olan el yapımı patlayıcılarla mücadele çalışmalarını desteklemek amacıyla BM Mayın Temizleme Eylem Merkezi ile politika ve eğitim konularında işbirliği yapmıştır.

Barışı koruma işbirliğindeki genişleme potansiyelini gören NATO, BM’nin barışı koruma reformuna faal olarak angaje olmuştur. 2015 yılı başlarında NATO Karargâhı’ndaki danışmalar, Barış Operasyonlarına ilişkin BM Yüksek Düzeyli Bağımsız Paneli’nin etkileyici raporunu geliştirmesine yardımcı olmuştur. NATO-BM ilişkilerinde bir başka kilometre taşı da Genel Sekreter Stoltenberg’in 2015 Genel Kurulu sırasında Barışı Koruma konusunda Liderler Zirvesine katılmasıdır. Stoltenberg bu toplantıda BM’nin barışı koruma faaliyetlerine NATO desteğinin süreceği konusunda söz vermişti. O zamandan beri İttifak iki BM Savunma Bakanları toplantısına (Londra 2016, Vancouver 2017) katılmış ve BM Sekretaryası ile işbirliğini arttıracak bazı potansiyel alanlar tespit edilmiştir.

Yoğunlaşan diyalog

Geçtiğimiz on yıl içinde pratik işbirliğinin artmasının yanı sıra, iki örgüt arasındaki siyasî diyalog etkileşimin temel unsuru haline dönüştü. Genel Sekreterlerden çalışanlar düzeyine kadar sürdürülen düzenli görüşmeler, ilişkilerin gidişatını gözden geçirmek ve üst yönetim düzeyinde yeni işbirliği alanları araştırmak amacıyla personel tarafından yılda bir yapılan görüşmeler bu ilişkinin temel direği haline geldi.

2008 Bildirisi ile New York’taki BM Genel Merkezinde askeri irtibat bürosunun çalışmalarını tamamlayıcı mahiyette bir NATO sivil irtibat görevlisi atandı. Bu makam bilgi akışını ve karmaşık bürokrasilerin işleyişini büyük ölçüde kolaylaştırmanın yanısıra, İttifak konusunda hâlâ yanlış fikirlerin bulunduğu geniş BM ekosistemi içinde NATO’nun ne olduğu ve ne yaptığı konusundaki bilinmezleri ortadan kaldırmak açısından diyaloğun rolünü de daha etkili hale getirmiştir.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (solda) ve BM Genel Sekreteri Antònio Guterres NATO ile BM arasındaki işbirliği ve diyaloğu değişen güvenlik ortamının stratejik önceliklerini daha iyi yansıtacak şekilde geliştirmekte kararlılar. © NATO
)

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (solda) ve BM Genel Sekreteri Antònio Guterres NATO ile BM arasındaki işbirliği ve diyaloğu değişen güvenlik ortamının stratejik önceliklerini daha iyi yansıtacak şekilde geliştirmekte kararlılar. © NATO

2008 Bildirisinden önce bu yukarda bahsedilenlerin neredeyse hiçbirinin var olmadığı göz önüne alınırsa, geçtiğimiz on yıldaki NATO-BM işbirliği rahatlıkla bir başarı olarak tanımlanabilir. Ancak bu iki örgütün stratejik öncelikleri de içindeki bulundukları global ve bölgesel ortamlardaki değişimlerle birlikte değişmiştir.

Yeni gerçekleri yansıtacak değişimler

NATO-BM işbirliği ve diyaloğunun anlamlı kalabilmesi için evrilmeye devam etmesi şarttır. Son zamanlardaki birçok girişim zaten yeni ve değişen gerçekleri yansıtmaktadır. Örneğin, NATO’nun İstikrarı Yaymak gündemi çerçevesinde BM’nin yeni Terörle Mücadele Ofisi ile potansiyel işbirliği konusunda bir diyalog başlatılmıştır. Aynı şekilde, NATO’nun Bütünlük Oluşturma çalışmalarının BM’nin geniş savunma sektörü faaliyetlerini tamamlayabilme potansiyeli konusunda araştırma ve görüşmeler yapılmaktadır.

BM Genel Sekreteri Guterres Barış İçin Eylem gündemini kabul ettirmeye çalışırken, NATO ise BM’nin geniş ortaklıklar ağına daha fazla değer katabilme ve BM barışı koruma çalışmalarının daha etkin hale gelebilmesi için deneyimlerini paylaşma yollarını araştırmaktadır. Standartların ve en iyi uygulamaların paylaşımı, askeri tıp ve NATO’nun Ortaklık Eğitim ve Öğretim Merkezleri vasıtasıyla eğitimin desteklenmesi umut verici işbirliği alanlardır. Ayrıca, kapsayıcı güvenlik konularında işbirliği henüz dokunulmamış bir potansiyele sahiptir. Dolayısıyla önümüzdeki on yıl içinde NATO-BM ilişkisini yönlendirecek bir hayli malzeme mevcuttur.

2018 BM Genel Kurulu (UNGA) bir sonraki adım için uygun bir fırsat oluşturmaktadır. İki örgütün sekretaryaları 2008 Bildirisinde bugünün stratejik önceliklerini ve ilerideki işbirliği yollarını daha iyi yansıtabilecek düzeltmeler yapmışlardır. Guterres ve Stoltenberg’in BM Genel Kurul toplantıları sırasında Ortak Bildirinin bu güncellenmiş şeklini imzalamaları beklenmektedir; bu şekilde NATO-BM ilişkilerini önümüzdeki on yıla taşıyacak yeni bir temel oluşturulmuş olacaktır.

Geçmiş başarıları konuşup gelecekteki işbirliği konularını araştırırken bir yandan da beklentilerin yönetilmesi gereklidir. Birleşmiş Milletler’in yönergesi sadece sekretarya ile sınırlı olduğunda bile NATO’nunkinden çok daha geniştir – coğrafi olarak BM’nin odak noktası çoğunlukla NATO alanının çok ötesine geçmektedir; ayrıca dünya çapında üyelere sahip olması, her zaman bu işbirliğini bir dereceye kadar sınırlayabilecek politik gerçekleri de beraberinde getirmektedir. Nitekim New York’ta NATO markasının değer kazanması NATO’nun çıkarınadır; daha fazla diyalog ve işbirliği her iki örgüte de açık bir değer katar. Bu durumda her iki sekretaryanın yapması gereken, mümkün olanın sınırlarını zorlamak ve daha somut sonuçlar elde etmeye çalışmaktır.